Doğruyu ve değerleri yüceltme zamanından giderek uzaklaştı
uygarlık. Adı uygarlık ama nasıl bir uygarlık! Daha çok bilgilenme, daha çok
öğrenme sayesinde herkes kendi doğrusunu oluşturdu ve ortak değerleri ve ortak
doğruları bulmak güçleşti. Siyaset ve politikanın bu konudaki aşındırıcı ve
ayrıştırıcı etkisini de unutmamak gerek. Elbette ki bu bozulmanın da sonu
gelecek ve gerçek, doğru ve uygun olan yeniden ortaya çıkacaktır. Tarihin
tekerrür yani tekrarlama döngüsüdür bu ve kaçınılmazdır.
Kişisel hırslar, kibirler öne çıkmış, adeta bir yanlışlık
zinciri ile kaplanmıştır dünyamız.
Yenisini bulmak ya da kaybedilmiş şeyleri geri kazanmak
zorlaşmıştır.
Neler yapılabilir?
Bunun üzerinde durulmuyor hiç. Oysa doğrulara o kadar çok
ihtiyacımız var ki şimdi.
Eflatun, İbn-i Haldun, Farabî, Tevhidî, Kant çok
haklıydılar. Onların göstermek istediği yoldan o kadar uzaklaşılmıştır ki!