Sayfalar

23 Ağustos 2018 Perşembe

Seni çok seviyorum filozof Atatürk.

Şiir Hülya Gülay












Bunun için o kadar çok sebep var ki!
Düşünce ve bilgi dünyasının kıyılarında yürürken,
seninle bağdaşan ve örtüşen o kadar çok felsefi anlamın varlığı varken,
yapmaya çalıştıklarının aslında yüzyıllar öncesinden filozofların da
yapmaya çalıştıklarını görürken,
doğaya, canlıya ve insana verilen değerde insan olmanın gereklerini
sıraladığını fark ederken,
yalana değer vermeyen, gerçeği ön planda tutan ve
bunu söylemekten korkmayın dediğini bir kez daha anlarken,
devletlerin var olmalarında ahlâkın değerini ortaya koyan sözlerini yeniden okurken,
tarihsel sürecin derinliklerinden gelen, bütün filozofların düşünce damlalarından
sende var olanları yeniden keşfederken,
ben sana filozof Atatürk diyorum ve demeye de devam edeceğim.
Ondandır ki, seni çok seviyorum.
Uçan kuşun, açan çiçeğin, solunan havanın özgürlüğünde
senin fikirlerinin devamını izliyorum Atatürk.
Felsefe tarihinde insanlığın beklediği ve düşünür Eflatun’un (Platon) tekrarladığı ve
kimi zaman hayalden gerçeğe dönüşmüş,
güzel ve doğru bir yönetim için “filozoflar kral, krallar filozof olmalı”
ideasını gerçekleştirdiğin için teşekkürü bir borç biliyorum.
İyi ki vardın ve iyi ki bu topraklarda ismin yankılandı ve
yankılanmaya devam ediyor.

Çağatay ÜSTÜN

13 Ağustos 2018 Pazartesi

Bırakın bu arabaları artık!


Şehir trafiğinin keşmekeş hale dönüştüğü zamanlarda bisiklet ya da motosiklet ile yol alırken aklıma gelen bir cümledir bu. Yapabilirsiniz aslında ve buna bir son vermek sizin elinizde.
Bırakın bu arabaları ve park yerlerine terk edin. Yola bisiklet veya motosiklet ile devam edin. Tabii ki toplu taşıma araçlarını da kullanabilirsiniz. Tercih sizin elbette! Ama inanın ki, trafikte yolda olan tek kişi sürücüsü olan bu araçların trafiği alt üst etmekten başka hiçbir marifeti yok.
Eğer değişim istiyorsak, bu değişimi önce kendimizden başlatmak adına otomobil tutkusunu bir kenara bırakma dönemi gelmiştir.
Küçük bir alışveriş için bile otomobil ile gitmek artık bırakılması gereken bir alışkanlık olmalıdır.
Bir bisiklet ya da A2 ehliyeti alınmış motosiklet ile şehir trafiğinde kolayca ilerlemek mümkündür. Ülkemizdeki yakıt fiyatlarının yüksekliği de göz önüne alınınca, otomobil tercihinin ikinci planda kalmasının doğru olduğunu fark etmek hiç de zor değildir.
Şehirler büyüdü, Özgürlükler de öyle! Ancak bir sınırlamaya gidilmesi de şart. Artık şehir içi trafiğine belli zamanlarda girilmesi için ya ücret ödenmesi gündeme gelecek ya da bisiklet veya motosiklet ile seyahat etmenin yolu açılacak hatta kolaylaştırılacak.
Kapalı kafeslerde bir ip gibi dizilmiş trafikte beklemenin anlamı yoktur. Yollarda geçen ve yaşamdan kaybedilen zaman dilimlerinin değerini en iyi bunu kaybedenler biliyordur tabii ki.
Artık otomobillerinizi park yerinde bırakın. Yola daha çevreci, daha uygar ve daha modern araçlarla, yani bisiklet veya motosiklet ile devam edin!