“Nice
insanlar gördük, insan suretinde idiler, ama içleri boş bir hayal dünyası,
istekleri kabarmış, sevgi ve saygı yok olmuş, akıllarında bin bir rüya.
Nice
insanlar gördük, seviye bilmez, tanımaz, kendini aşmamış ki, dağları ovaları
aşsın.
Nice
insanlar gördük, hoş bir sohbet ola, hoşluğunu hoşnutsuzluk almış.
Nice
insanlar gördük, kalpleri kararmış, akılları karışmış, rehberleri yok, biçare
ve zavallı. Nice insanlar gördük, yol açtık önlerine de, yolu bilmezler, yol
yordam içinde kaybolup gitmişler.
Nice
insanlar gördük, yalan ve iftira ile dolu heybeleri, türlü zehirler saçarlar,
uzak tuttuk kendimizden, derslerini kendileri alsınlar.
Nice
insanlar gördük, kıssadan hisse katan, gerçeği bir kuruşa satan, içtenlikten
yoksun, sabahlardan uzakta.
Nice
insanlar gördük, tüm fikirleri kurnazlıkla bezenmiş, türlü oyunlar ile elde
etmek isterler bir şeyleri, ama avuçları boş kalmış. Ders ola, niyet ola,
hoşluk ola, güzellik ola. Kötüler bizlerden uzak dura. Yolları sarp ve kayalık
ola. Kıssadan hisse çıkacak ise, o da bize sebep ola, sonuç ola.”